B. Traven, bu romanında çok yakından tanıdığı Meksikalı yoksul köylülerin yaşamlarına değişik bir açıdan eğiliyor bu kez.
Canlı ve yaşam dolu köylülerin kendi doğal koşulları içinde, ilkel gelenekleriyle, atalarından kalma üretim biçimleriyle yaşamlarını sürdürürlerken, birden nasıl sömürü ile tanıştıklarını, aldatıldıklarını ve artık güzelliklerden yoksun bir yaşam biçimine doğru zorlandıklarını kendine özgü o çarpıcı ustalığıyla anlatıyor.
Saf, çalışkan ve yaratıcı köylüler hükümetin köylerine dek gelmesiyle birlikte, tembellik, hazır yeme, hile, çıkar gibi kavramlarla tanışmakta ve giderek bunlarla savaşılacağını öğrenmekte, en sonunda da dürüstlüklerini vurgulayan özgün bir direniş örneği vermektedirler.
Yazar, bu bilinçlenme sürecini gerçekçi bir üslupla anlatırken, unutulmaz tipler yaratmakta, kendine özgü ironisiyle de soluk kesen bir destan sunmaktadır bize.
Canlı ve yaşam dolu köylülerin kendi doğal koşulları içinde, ilkel gelenekleriyle, atalarından kalma üretim biçimleriyle yaşamlarını sürdürürlerken, birden nasıl sömürü ile tanıştıklarını, aldatıldıklarını ve artık güzelliklerden yoksun bir yaşam biçimine doğru zorlandıklarını kendine özgü o çarpıcı ustalığıyla anlatıyor.
Saf, çalışkan ve yaratıcı köylüler hükümetin köylerine dek gelmesiyle birlikte, tembellik, hazır yeme, hile, çıkar gibi kavramlarla tanışmakta ve giderek bunlarla savaşılacağını öğrenmekte, en sonunda da dürüstlüklerini vurgulayan özgün bir direniş örneği vermektedirler.
Yazar, bu bilinçlenme sürecini gerçekçi bir üslupla anlatırken, unutulmaz tipler yaratmakta, kendine özgü ironisiyle de soluk kesen bir destan sunmaktadır bize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder